Sümela Manastırı – Tarihçesi & Efsanesi
Sümela Manastırı - Tarihçesi & Efsanesi
Tarihçesi
Sümela Manastırı, Trabzon’un Maçka ilçesinde, Karadağ’ın eteklerinde yer alır. Manastırın kuruluşu, 4. yüzyıla, Bizans İmparatoru I. Theodosius dönemine (375-395) kadar uzanır. Rivayete göre, Atina’dan gelen iki rahip, Barnabas ve Sophronios, aynı rüyayı görerek Meryem Ana’nın ikonunu bulmak için yola çıkarlar ve bu ikonu Sümela’nın bulunduğu yerde bulurlar. Bu olay üzerine manastırın temelleri atılır.
Manastır, Bizans döneminde önemli bir dini merkez haline gelmiş ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de varlığını sürdürmüştür. Osmanlılar, manastıra çeşitli imtiyazlar tanımış ve manastır, 20. yüzyılın başlarına kadar aktif olarak kullanılmıştır. 1923 yılında Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sırasında manastır terk edilmiştir.
Efsanesi
Sümela Manastırı’nın kuruluşuyla ilgili en bilinen efsane, yukarıda bahsedilen Barnabas ve Sophronios’un rüyasıdır. Bu rüyada, Meryem Ana’nın ikonunu bulmaları gerektiği kendilerine bildirilir. İkonu buldukları yerin kutsal olduğuna inanarak burada bir manastır inşa ederler. Efsaneye göre, ikonun bulunduğu yerin seçilmesi, manastırın manevi gücünü ve önemini artırmıştır.
Sümela manastırı tanıtımı
Sümela Manastırı, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerini büyüler. Manastır, kayaların içine oyulmuş yapısıyla dikkat çeker ve Karadeniz’in eşsiz manzarasına hakimdir. Manastırın içinde kilise, öğrenci odaları, kütüphane ve kutsal su kaynağı gibi bölümler bulunur. Ayrıca, manastırın duvarlarında yer alan freskler, Bizans sanatının güzel örneklerindendir.
Sümela Manastırı, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Eğer yolunuz Trabzon’a düşerse, bu tarihi ve mistik mekanı ziyaret etmeyi unutmayın!